25 Ağustos 2009 Salı

Eternal sunshine of the spotless mind*

ışılı özledim bu başlığı yazınca.çok malız birlikte ama hoş yani ne biliyim rehberlikte öfke kontrol etkinleri yaplrken pozisyon resimleri çizen iki insandan ibaretiz.bi de üzüm gözlüm gelmişti o kağıt ne ne yamır demişti ben de içime atmıştım kağıdı.almaya çalşmadı bile.okulu özlemiş olamam dimi??yok ya hayr saçmalamamıyım.erken kalktığım her sabah lanetler yağdırarak güne başlardım neyini özlicem ki.belki kediyi özlemişimdir.geçen yaz özlicek daha çok şey vardı hepsi birden gitti.sanırım sadece edebiyati özledim.bi sayısalcı olmam fiziği sevdğim anlamına gelmez.asla da gelmicek.i fuckin hate it.aaa özlediğim bişey daha buldum.münazaraa!!pıtkıııı yavrumm bak anaçlaştım birden travesti seslerimz kronomtrelerimz kütüphane uhular resmler kartonlar oha cidden çok özlemişim bu sene 3 tane kesmez hiç elenmemeliyiz!bi dee sana ii haberim var yeni etek alcam sene boyu laf ettin yok çok kısa yok çok dar carttır curttur...2 ssatir yemek yapıodum aanem hasta akşama misafr var rosto yaptım^^soğandan gözlerim acıo yazmicam daha gitcem patates püresi yapcam.

hoşaf*

14 Ağustos 2009 Cuma

-the sweetie pie-


selam sana doğan güneş.selam sana yaz mevsimi.selam sana Gülşa.o kadar rahatlatıcı bi insansın ki,farkında değilsin bunun.çok sakin böyle,böyle,böyle bi Sigur Ros havan var.bu yaz evdeyken en büyük yardımcılarımdandın,biliyor musun?elbette bilmiyorsun.
ileride zengin olursam Gülşa,sana kahve havuzu yaptırıcam.sana özel olucak böyle.yada kahve şelalesi.böyle kafanı falan sokarsın.hiç bilgisayar başından kalkıp da kahve yapmana gerek olmaz.böylece hep seninle konuşabilirim.
ve bir de resimleri çektiğin an bilgisayarına transfer eden bi alet.henüz böyle bi şey yok ama belki ben icat ederim ha?bi de sana bi oda vericem kendi evimde.tamamen sana ait olucak.duvarlarına istediğin gibi bişeyler yapıştırabilceksin.çünkü duvarları boyanmış olmayacak.ve duvarın birine coldplay elemanlarının resmini çizicez beraber.hı?olur mu?
-Pıtkı

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Haağriy?


nası bitti anlamadım ama benim bu yaz en güzel günümdü.evet öyleydi.o kadar mutluydum ki mutluluktan kıskaçlarım çıkacak gibiydi.

dün gece kendimi zorlayarak uyumam sonucu gördüğüm bol fantastik ultra süpersonik Harry Potter dolu rüya taslakları sonucunda sekizde uyandım.bi süre tavana bakıp telefonumu nereye koyduğumu düşünüp elimi yatağımdan aşağıya uzatıp yerde duran telefonumu aldım.Yağmur'dan mesaj vardı.UYANDIM diyordu.hemen cevap attım ancak bir süre sonra mesajlar kesildi.uyuyakaldı sandım.halbusi kalmamış.kalkıp annemi ve Bora'yı yolcu ettim.odama gelip pijamalarımla oturup Simsüç oynamaya başladım.bu süre zarfında Yağmur'la konuşuyordum.mideme ve sağ bacağıma inanılmaz kramplar giriyordu.hatta gece rüyamda da olmuştu sağ bacağıma giren kramp.gün boyu devam etti ve yürümemi can yakıcı hale getirdi bu faktör.ama galiba Yağmur fark etmedi.aferim bana.

tam 13:30'da Kapasiti'de olursak yetişiriz,hatta erken bile gelmiş oluruz demiştim Yağmur'a.az önce öğrendiğim üzere kendisi zaten saatlerdir oradaymış.buradan onu tebrik ediyor,saat tam 13:30'da orada olmama rağmen beklettiğimi iddia ettiği için can-ı gönülden kutluyorum.allah tependen baksın senin Yağmur.

neyseaaaaa koşa koşa Yağmur'u buldum ve ona dudaklarıma bakmasını kesmesini söyledim.ahgsdhadasd.evet.o sırada bilet kuyruğundaki insanlar biraz garip baktı galiba ama fark etmedim pek.sıra bize gelince,zaten bi hafta önce ayırttığım biletlerimizi aldık ve daha 45 dakika olduğu için D&R'a girdik.hem konuşup hem yürüyerek sağda solda gördüğümüz kimi kitaplara bok atıyor,kimi kitaplarıyla yere göğe sığdıramıyorduk.fantastik kitapların bulunduğu raflara gelince inme indi ikimize de.diz çöküp her bir sayfasını öptük o ilahi kitapların.evet yaptık.D&R'dan çıkıp sinemaya girdik.halbusi daha 15 dakika vardı.olsundu ama.sonra 9 numerolu salona giderken karşımıza çıkan binbeşyüzmilyon tane Coni Dep kartonetlerinin bir işaret olup olmadığını tartıştık.sonunda salondaydık.

salona girer girmez ilk gördüğümüz yere oturduk.sonradan öğrendim ki biz doğru yere oturmuşuz zaten.aferim bize.Yağmur sağımdaydı,bu durumda ben de onun solunda oluyorum.evet.Yağmur'un sağında benim terakkiden bi arkadaşımın kardeşi,onun yanında da terakkiden o arkadaşım oturuyordu.onun da koyu HP fanı olduğunu biliyordum eskiden.hatta aramızda kalsın ama onu da ben HP'ye alıştırdım pek yakın arkadaşım olmamasına rağmen.

reklamlar başladı ve ardından beklenen ses.o salondaki gerçek fanların hepsinin tüylerini diken diken eden ses.ama Oğuzhan gibilerden bahsetmiyorum.onlar fan değil.

o an,Yağmur'la gerçekten de üç kollu ,iki kafalı,yeşilli kırmızılı beyazlı kıyafeti olan ve saçlarının yarısı mor olan bi mutant haline geldik.harbi diyorum.hissettim olum.ne kadar süre öyle kaldık hatırlamıyorum.ama kısa bi süre gibi geldi bana.şimdi düşünüyorum da,ben film arasını da hatırlamıyorum lan.film dışında bişe hatırlamıyorum lan noluyo!neyse ya doğaldır herhalde.

filmin son yarım saatinde yanımda oturan çocuğun şaşkın şaşkın bana baktığını gördüm göz ucumla.ne var yani ağlayamaz mıyım.hatta ağlamam o kadar normal ki.OLM Harry'den çok ağladım ben ya.film bittiği an ayaklanan insanlara olan nefretime,Severus'a,Dobby'ye,Dumbledore'a,Lupin'e,Deli Göz'e...hatta Dumbledore'un karşısındayken zayıflığı yüzünden okunan Draco'ya bile...yanımda oturan ve taban tabana zıt olduğumuzu düşünürken beni yanıltan,o an beni anlayan birisi olan Yağmur'un ağlarken burnunu çekip durmasına...hepsine ağladım.ve haklıydım.film,olabildiğince eşsizdi.bu gün ise,gerçekten tek kelimeyle bir high five'ı hak etmişti.film bittikten sonra sarılıp ağladık Yağmur'la.kalkmadık.o sesin içimize bir kez daha işlemesine izin verdik.aklımızdan geçen binlerce fantastik fikri konuşmadan önce oturduk ve birbirimizi teselli ettik.bu fantastik dünyada yaşamadığımız için içimizden küfrettik.evet,ikimiz de birbirimizin ne düşündüğünü duyuyorduk o an.

filmden çıkıp tuvalete gittik.ben elimi yıkarken Yağmur yanımda duruyordu ve aynadan birbirimize bakıp Yağmur'un arkasında durup konuşan iki kızın konuştukları konulara yorumlarımızı sadece mimiklerimizle yapıp aynadan birbirimize güldük.koca aynada herkes ne yaptığımızı görüp anlam veremiyordu.amaaaaan koy götüne dedik içimizden.

filmden sonra gidip iskender yedik.evet sevgili okur,canın çeksin diye yazıyorum.iskender sektörüne bi katkım olsun bari.neyse,yemekte o kadar çok söyleyeceğimiz şey vardı ki,beynimizde sıraya koymak için çabalarken kendi beynimizde kaybolduk.bi konuyu anlatırken öbür konuyu unuttuk,beynimiz Dumbledore'un kararmış eline döndü.sonra yemeğimiz bitince masadan kalkarken ikimiz de aynı anda dengemizi kaybedip gülme krizine girdik.amaaaan koy götüne demiştik zaten baştan.felix felicis kafa yaptı.


o diyilde slughorn'le Harry'nin o sahne LEGENDARY'di be aaabi.
-Pıtkı

Sööğ?

Aşık oldum.ama bilmem kaçıncı kez.Yazamıyorum ya yok böyle bişey 14:15 dünya durdu gözlerim yaşardı tırnaklarım pıtkının mermer tenine bandı bacaklarıma da bişiler oldu ama ne olduğunu ben de bilmiyorum tek bildiğim yok böle bi duygu olamaz o ses duyulduğu anki heves merak özlemin bittiğinin sesi.Tanrım gerbercem yazarken bile tekrar tekrar yaşıyorum 8 yaşımda tanıştığım o dünyayla 6. buluşmam...ne büyük bi onur onunla aynı yüzyılda var olmak onu yaşamak hayal dünyanı sapına kadar zorlayan başka ne var allasen?bu bloga sığamaz bu gün.sıponç bab-İts dı best dey evır şarkısı bu güne yazılmış olmalı her saniyesini torunlarıma anlatıcağım sıkılıp dinlemezlerse hem onları torunluktan hem de anababalarını evlatlıktan reddedeceğim bi gün.O kadar çok şey var ki yazıcak sıraya koyamıyorum.peki hayranlığımı bi kenara bırakıp olabgildğince öznel bi şekilde başlıyorum.6 da uyandım.pıtkıya uyandım diye mesaj att(mış)ım.sonra gözlerimi dnlendirdim saat 8 e kadar falan.Resmen yataktan kalktım artık.giyindim heyecandan kahvaltı yapamadım.Guru gibi görünmekten hiç gocunmayarak ruhani kıyafetimle istasyona doğru yürüdüm.İtiraf ediyorum Tutku,saat 10.30 dan beri capacitydeydim.Bi arkadaşımla alışveriş yaptık ve sana dediğim o tek hamburger ve çikolata şeysini onla yedim.sen geldin o gitti.Sinebonusun sırasında sana etmediğim küfür kalmadı zaten bekletme bi daha beniii!!!neyseee...lanet pembe saçları ve kırmızı balık dudaklarıyla pıtkı geldi.He bi de veyferır takmıştı.Pff.Hoş kız.Heyecandan ölüyoduk lan öle böle değil.Salona girdik 2012 diye bi filmin fragmanı vardı pıtkıya foton kuşağını anlattım!Hafif şaşırdı ama zaten fantastik bi kişiliği olduğundan pek de etkilenmedi hemen kabullendi 12 sarmallı DNA buyursun gelsin havasındaydı.Sevdim.Ve O başladı O'na film diyemiyorum başka bi şey çünkü of anlatamıyorum olum ya.Tutkuyla 3 kollu 2 kafalı bi mutanta dönüştük.O'nu anlatmicam zaten sadece that's why i adore you dediğim sahneleri söylemem yeterli;odanın kendini toplaması,Dumbledore'un ateş saçan destansı hareketi,Harry'nin "söööğ?" deyişi,örümcek bacaklarından bahsederkenki o kafayı bulmuş tavırları+parmakları... Aniden gelen o avada kedavra..Daha çok var eleyemiyorum!Hayır daha fazla yazmıcam içimde yaşicam.

hoşaf*

5 Temmuz 2009 Pazar

simaylayım.

Başlık bize neler anlatıo ???Açıkliyim.yamır+simay=yazlığıniçinddesıkılıppatlamakölmekgebermekaltsiteerkekleriniizlemekgülbeyazagitmekkazıkyemekgelmekköşedeoturmakotururkenkıçdonmasıyaşamakbüyüklerdenbirningelipneoturuosunzburdakalkındemesinekarşılıkyavşakgülümmsemeyleolayıgeçiştiripoturmayadevametmekmelihleribeklemekgeldiklerindeyinesıkılmakbeklemeyedeğmemekaltsiteyeinmekiçnazımzdakisakızlarıatmakdemirkaya2009şifresiylealtsitevayrlısınakaynakyapmakbideohattanfilmizlemeyeçalşmakbizegelmekonagitmekaltsitekavşağınageldiğimzdeaçıyıgenişalmakyemekyapmakmutfakbatrmakgelengeçengüzelvücütlüboksuratlıkızlarıkıskanmakbedduaokumakbizdhagüzelizayağınayatmak-simay şimdi zaten dha güzeliz ki dedi-altsitekızlarınıbizim'erkeklerimize'yamamakyağızıbeklemekamaogelmemekumurumdaolmamakaltistekızlarınınonunhakkındasorusormasınaacayipuyuzolmakyinedekatlanmakdostaçadavranmakherşeyerağmenmutluolomayaçalşmakherkesisevmekdafiiçingiyinmek(ps:dafi=köpek)
hoşaf*

29 Haziran 2009 Pazartesi

Assos

ben assos'a gittim geldim.
yolda bulutları bişeye benzetmece oynadık ben ve beynim.gitmem çok apar topar olduğu için adam gibi kitap alamamıştım yanıma.ölümüne üzüldüm.
oralar o kadar güzel ki,bu yaşta emekliye ayrılası geliyo insanın.evet.
orada camdan baktığımda güneşin batışını bozan hiçbir araba yada saçma bir parazit göremiyorum.belki en fazla komşunun köpeğinin havlaması yada bir baykuşun kanatlarından çıkan hışırtı.
bide artık İzmir'deki insanlar beni özlese diyorum.
fena olmazdı yani.
-Pıtkı


26 Haziran 2009 Cuma

amacımaz var mı?varsa nedir?ne işe yarar?

allah belanı versin blogmuş cartmış curtmuş bi tuşa bastım hepsi silindi 1 saatr yazdığım yazı silindi ve geri gelmedii naptıysam kurtaramadım ağlicam.ciddiyim ağlicam.ya bi de çok güzel yazmıştım!!!yazmicam sinirim bozuldu gitcem nutella yicem.

25 Haziran 2009 Perşembe

bonjour cherié

ehea bu laf sanaydı yağmur.
okul kapandı ve evde kitap okumak,film seyretmek ve simsüçle harry potter oyunlarının hepsini tekrar bitirmek dışında hiçbişey yapmıyorum.
yemek bile yemiyorum.dışarı da çıkmıyorum.
"yeaaa napcaz bu sıcakta" diyip,yayıyorum götümü.
bakalım.jülide gelene kadar bu böyle devam edicek.
ama bu sırada atlantis'i arama çabalarım devam ediyor.
çok yaklaştığımı hissediyorum.




cidden öyle.eahhe



-Pıtkı

23 Haziran 2009 Salı

öhöm öhöm.deneme bir ki....

sakinim pıtkı...söz bende.sorun yok.kısa cümleler yazıorum ki okunması kolay olsun.alışma safhasındayım...dha önce hiç bılooğum olmamaştı.bana bu teni kdr beyaz blogu açtığı için pıtkıya saygılar...3 nokta ne güzel şey ya insanı merk içnde bırakıyor.yazasım gelimior.oysa ne hevesliydim pıtkı bana blog açalım bi sen yaz bi ben dedğinde.demıt.inanıyorum ilhamım gelcek.ve o gün pıtkı aaazı açık bi şekilde okiicak yazılarımı ve bana tapcak.4 t kuralı die bişy öğrendim taparsan tepilirsin tepersen tapılırsın.gerçeği 4s kuralıymış aslında amaa dha ilk yazıdan sınırları aşmak ve kendimi uzaklaştırmak istemiorum.ne biçim bi kız bu demesinler.kız mıyım ki?nerden bilceksin?bilemezsin?2 anlam taşıo...aslında ben yoğum.bu lafa hep gülcem.çok felsefik.kafayı yiyiorum sanki.bi de aldatıldım.hoş bi duygu tabi ilginç oluo tavsiye ederim.düşünmüosun fln böleee kafan boş oluo.ilginç.gün boyu boş boş yazabilmeyi dilerdim.dilerdim mi o ne ya dilcek başka şey mi kalmadı.anlık duygularımla yazdığımdan böle absürt şeyler çıkıo.duygulara nerden girdim ki şimdi.ayrıca o kelime absürt mü absürd mü?ingilizceden gelio sanırım.vadeğvır.susmamalıyım ama susmadıkça saçmalamamayı öğrenmeliyim.nie öğreniyim ki gerçi?eğlenmek içn değilmi laaaaaaaaan.saçmalarım da felsefe de yaparım yeri gelir sevgili blog der yazıma öle başlarım kaaardeşim(aklıma eşek geldi,dolaylı olarak shrek.çok severdim.hala severim.en güzeli ilkiydi).susiim mi susmiim mi?susiim ki pıtkı bunları okusun ve mal olduuum konusunda kesin bi yargıya varıp önce bana acısın sonra dha çok sevsin.sustum.(...)

hoşaf-ı kavuştak*

21 Haziran 2009 Pazar

küfür yazdım say


yağmur geceleri algılarını kapatıyorsa gerçekten üzülücem.

ama kendi algı sorununun bokunu bana atmasına kalbim kırıldı.paramparça oldu hemde.bu blog işine niye yağmurla girdim bilmiyorum olum.neyse bi tane de cülümle açıyım.niye tek başıma açmıyorum diye sorma sevgili blog.özürlüyüm belki olum.ne var yani.dünyanın %89'u sorunlu insanlarla dolu zaten.ama uyku sorunumu çözsem tam olucak bence.




daha da bişey demiyorum.mikrofonu yaamıra bırakıyorum.söz sende yağmur.
-Pıtkı